Her şeyin geçiçiliği, hiçbir şeyin mükemmel olmadığı ve eksik kaldığı üzerine kurulmuş bir felsefe...
Bati toplumunda güzellik , parlaklık , büyüklük, sonsuzluk ve görkem ile tanımlanırken, doğu felsefesinde güzellik, çaresizlik, alçakgönüllülük, yaşanmışlıkla tanımlanabilir. Özellikle Wabi sabi felsefesi geçiçiliğin ve kusurun kabul edilmesi kavramları üzerinde durmuştur. Bütün felsefi kavramlar gibi wabi sabi kolayca açıklanıp tercüme edilemez.
Wabi’nin ana duygusu yanlızlıktır, bir yaşam şeklini, ruhani bir yolu ifade eder. Wabi’yi standart yanlızlıktan ayıran şey, dogayı yaşamak ve toplumdan uzaklaşmaktan kaynaklanmasıdır.
Sabi ise daha basit, ‘soğuk’, yalın veya solmuş olarak tanımlanabilir.Bir anlamda nesneleri ve onların sanatını temsil eder.Başka bir bakış açısıyla Wabi, felsefi bir temel oluştururken Sabi estetik bir idealin betimleyicisidir.
14 yüzyılda bu çağraşımlar farklılaşmaya başlamıştır. Söz konusu kelimeler birbirlerine yaklaştıkça, rustik sadeliğin, olumlu bir ışık altında, yaş-zaman ve kullanımla yani yaşanmışlıkla gelen zarafetin tanımı olmaya başlamıştır.
Wabi-sabi ,fiziksel dünyada , ruhsal dünyadaki geri dönüşümsüz yaşam akışını yansıtan geçiçi bir güzelliğin sezgisel bir takdiridir.Mütevazi, rustik,kusurlu,hatta çörümüş , herşeyin huzursuzluguna melankolik bir güzellik katan bir estetik duyarlılık içinde yer alan sade bir güzelliktir.
Wabi Sabi Japon estetiğini ifade eden eski bir kavramdır ve güncelliğini korumaktadır.Takeno Jöö ve Sen no Rikyü’nun Zen budizminin etkisiyle geliştirdiği Japon çay seremonisinin bir stilinden doğan bu yaşam felsefesi, hayatın tüm alanlarında, basit şeylerle ulaşmayı ve ruhun arındırılmasını vurgular.Asıl hedef olan, alışılmış bir eylemin özenli,ayrıntılı,saygılı,zarif bir ritüel içerisinde sakince gerçekleştirilerek iç dünya ile bağ kurmaktır. Çay seramonisi ritüelin bir parçası olarak estetik bir stili beraberinde gelirtir.Zamanla çayın hazırlanması , içme töreninde bulunan mekanlar tanımlanması , bahçeler , kullanılan malzemeler bu estetik stilin bir parçasına dönüşür.Mekanlarda minimumda ihtiyaçı karşılayacak kadar nesne bulunur.
Wabi Sabi anlayışında atmamak,yenilememek,sadelik,zarif bir basitlik ve kendiliğinden olma durumu önemlidir.Mümkün olduğunca doğal malzemelerle az, süzsüz, asimetrik,paslı,lekeli,pürüzlü,kaba dokulu,ham, tamamlanmamış veya eskitme yüzeyler kullanılır. Mekanda cilasız , rustik ve nesneler;geçmişle bağ kurmayı sağlayan yıpranmış, kusurlu ve birbiriyle uyumsuz günlük ihtiyacı karşılayan eşyalar kullanılır.Tasarımdaki temel düşünce; her şeyin geçiçiliği, hiçbir şeyin mükemmel olmadığı ve eksik kaldığı üzerine kurulur.
Comments